Salı, Mayıs 28, 2013

İNSAN


İnsanlar vardır,tekil...
Hep ortalıkta,ağzı kalabalık;bilgiçliğin sığ sularında...

"Ben,ben,özetle benci"...

İnsanlar vardır,çoğul...

Dingin,bilgili,bildiğini çağlayarak aktaran,eğiten...

Güven veren,çevresini tüketmeden üreten...
(alıntıdır)(kaynak:mailler) 

Cumartesi, Mayıs 25, 2013

HUZUR


Bir gün bir kral 

ama halkı tarafından sevilen bir kral, 
huzuru en güzel resmedecek sanatçıya 
büyük bir ödül vereceğini ilan eder. 
Yarışmaya çok sayıda sanatçı katılır. 
Günlerce çalışırlar, 
birbirinden güzel resimler yaparlar. 
Sonunda eserleri saraya teslim ederler. 
Tablolara bakan kral sadece ikisinden hoşlanır. 
Ama birinciyi seçmesi için karar vermesi gereklidir.

Resimlerden birisinde sakin bir göl vardır. 
Göl bir ayna gibi 
etrafında yükselen dağların görüntüsünü yansıtmaktadır. 
Üst tarafta pamuk beyazı bulutlar gökyüzünü süslemektedir. 
Resim, 
bakanları mükemmel bir huzur resmi olduğunu düşündürecek kadar güzeldir.

Diğer resimde de dağlar vardır. 
Ama engebeli ve çıplak dağlar. 
Üst tarafta öfkeli bir gökyüzünden boşanan yağmurlar 
ve çakan şimşek resmi daha da sıkıntılı hale sokmaktadır. 
Dağın eteklerindeki bir şelale ise 
insana gürültüyü, 
yorgunluğu hatırlatacak kadar hırçın resmedilmiştir. 
Kısaca resim, 
pek de öyle huzur verecek türden değildir.

Fakat kral resme dikkatli bakınca, 
şelalenin ardında kayalıklardaki çatlaktan çıkan 
mini minnacık bir çalılık görür. 
Çalılığın üstünde ise 
anne bir kuşun örttüğü bir kuş yuvası göze çarpmaktadır. 
Sertçe akan suyun orta yerinde 
anne kuşun kurduğu yuva, 
harika bir huzur ve sükun örneği sunmaktadır izleyenlere....

Ödülü kim kazandı dersiniz? 
Tabi ki ikinci resim... 
Kralın açıklaması çok da uzun değildir:

Huzur 
hiçbir gürültünün, 
sıkıntının 
ya da zorluğun bulunmadığı yer demek değildir. 
Huzur, 
bütün bunların içinde bile 
yüreğimizin sükun bulabilmesidir. 
(alıntıdır)
(kaynak:mailler)


Cumartesi, Mayıs 18, 2013

ŞU SONSUZ KOŞU


Samsun'a ayak basmış Kahraman bugün,
Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda
Davul zurna sesinde şahlanır düğün,
Gönlüm coşup öter bir bahar dalında.
Ata'nın rüyasına gelincikler sun,
Emek bahçelerinin güzel gülünü...
Biz sonsuz bir sabahtayız... O uyusun,
Sevincimiz coşturur O'nun gönlünü.
Nasıl çıkmış bir sabah Samsun'dan yola,
Dağlardan dağlara o zafer türküsü,
Şahlanıp bayrak çekmiş her eski kola,
Taze bir bahar açmış yurdun gözünü.
Al bayrağın Ankara Kalesi'nde hür,
Dalgalanmakta altın bir çağa doğru,
Yeni kahramanlar kol kol, boy boy yürür,
Şu karlı dağlardaki bayrağa doğru.
On dokuz Mayıs'ın hür başına çelenk,
Kiraz mevsimi, gençlik ay'ı, gül ay'ı,
Bir bahar bahçesinde gönüller renk renk,
Şu sonsuz koşuya bak, sarmış yaylayı.
                                Ceyhun Atuf KANSU

Çarşamba, Mayıs 15, 2013

güzel söz


Belki elveda bile diyemezsin giderken... N.F.K

Perşembe, Mayıs 09, 2013


Sevgi üzreine:))))

Suspicious (Şüpheci): Eğer birini seviyosan; O’nu serbest bırak… 
Dönerse bu işte bir bit yeniği var demektir…

Impatient (Sabırsız): Eğer birini seviyosan; O’nu serbest bırak… 
Bir müddet bekle, dönmezse unut gitsin!..

Playful (Muzip): Eğer birini seviyosan; O’nu serbest bırak… 
Dönerse bir daha serbest bırak. Gene dönerse gene bırak.

Greenpeace: Eğer birini seviyosan; O’nu serbest bırak… 
Aslına bakarsan tüm canlılar hür olmalıdır…

Biologist (Biyolog): Eğer birini seviyosan; O’nu serbest bırak ki, 
evrimini tamamlaması mümkün olsun…

Psychologist: Eğer birini seviyorsan; O’nu serbest bırak… 
Dönerse kendine güveniyor demektir. 
Dönmezse süperegosu baskın demektir. 
Gitmiyorsa manyak demektir…

Tasasız: Eğer birini seviyorsan; Kendini serbest bırak… 
Niye diye sorarsa,seni hiç alakadar etmez de!..

:))))))):Eğer birini seviyorsan; O’nu serbest bırak… 
Dönerse borç almaya devam edebilirsin, 
dönmezse ara ve borçlarının üstüne yattığını söyle…
ALINTIDIR
(kaynak:mailler) 
                                                            

Perşembe, Mayıs 02, 2013

SANA YETERLİ OLANI DİLİYORUM


Bu yakınlarda 
bir babanın ve kızının 
vedaşalırkenki son dakikalarına kulak misafiri oldum. 
 Zamanının geldiği anons edildi. 
Güvenlik kapısının yanında dururken 
birbirlerine sarıldılar.
Baba şöyle dedi:
“Seni seviyorum 
ve sana yeterli olanı 
(yeterli olan şeyi) diliyorum” 
Kızı cevap vVerdi 
‘Baba, 
beraber geçirdiğimiz bu hayat 
bana yetti de arttı bile. 
Sevgin her zaman ihtiyacım olan tek şeydi. 
Sana da her zaman yeterli olanı diliyorum
baba’.
Öpüştüler ve kız ayrıldı. 
Baba 
oturmakta olduğum sandalyenin yanına yürüdü. 
Orada ağlamak istediğini 
ve ağlamaya ihtiyacı olduğunu gördüm. 
Rahatsız etmek istemeyerek 
onu kendisiyle başbaşa bırakmak istedim, 
ancak o bana şöyle sordu: 
‘Hiç, birisine 
sonsuza dek geçerli olduğunu bilerek 
veda ettiğiniz oldu mu?
‘Evet’ diye cevap verdim. 
‘Sorduğum için bağışlayın 
ancak bu 
neden sonsuza dek geçerli olan bir veda?’
‘Ben yaşlıyım ve o çok uzakta yaşıyor. 
Önümde başa çıkmam gereken zorluklar var 
ve gerçek şu ki 
bir sonraki seyahatini 
benim cenazeme gelmek için yapıyor olacak’ 
dedi.
‘Veda ederken 
sizi şöyle söylerken duydum, 
‘ Sana yeterli olanı diliyorum.’ 
‘ Bu ne anlama geliyor acaba?’
Gülümsemeye başladı. 
‘Bu diğer nesillerden bize geçmiş olan bir dilek. 
Annemle babam eskiden bunu herkese söylerdi’ 
bir anlığına duraksadı 
ve detaylı olarak hatırlamak istercesine baktı 
ve bu sefer daha da gülümseyerek şöyle dedi ‘
” sana yeterli olanı diliyorum” dediğimizde 
diğer kişinin 
sadece 
hayatta sahip olduğu 
iyi şeyleri 
korumaya devam etmesine yetecek kadar 
iyi şeylerle dolu bir hayatının olmasını dileriz’ 
Sonrasında bana dönerek 
sanki bir hatıradan alıntı yapıyormuşcasına 
bana aşağıdaki cümleleri okudu. 
Sana gün ne kadar gri gözükürse gözüksün 
parlak bir bakış açısı vermeye yetecek kadar 
güneş diliyorum.
Sana 
güneşin varlığı için 
çok daha fazla şükretmeye yarayacak kadar 
yağmur diliyorum.
Sana 
ruhunu 
canlı ve ölümsüz tutmana yetecek kadar 
mutluluk diliyorum.
Sana 
hayattaki en küçük şeylerin bile 
çok büyük görünmesine yetecek kadar 
acı diliyorum.
Sana 
isteklerini tatmin etmene yetecek kadar 
kazanç diliyorum.
Sana 
bütün sahip olduklarına şükretmene yetecek kadar 
kayıp diliyorum. 
Sana 
en son vedayı atlatabilmene yetecek kadar 
merhaba diliyorum.
Sonra ağlamaya başladı 
ve yürüyerek gitti.
Derler ki, 
özel bir insanı bulmak bir dakika, 
onun varlığı için şükretmek 1 saat, 
onları sevmek için bir gün, 
ancak sonrasında onları unutmak 
bütün bir ömür alır.
Bunu,
asla unutmayacağın insanlara 
okutman  dileğiyle. 
Bunu 
kimseye okutmazsan
bu arkadaşlarını unutacak kadar 
hayat telaşı içine 
kendini kaptırmış olduğun anlamına gelir.
Yaşamaya zaman ayırın.
Bütün arkadaşlarım ve sevdiklerim, 
sizlere yeterli olanı diliyorum.
ALINTIDIR
(kaynak:mailler)