Çarşamba, Eylül 26, 2007

ÇERÇEVESİZ


"Zenginleştik.
Zenginleştikçe korkularımız arttı.
Sahiplenmenin sınırını koyamadık.
Dışımız zenginleştikçe içimiz mi boşaldı ne?
Bu yüzden,herkes birbirinden korkar oldu.
Çerçevesiz yaşayamıyoruz artık.
Herkesin bir çerçevesi var.
Kimininki gönlünce geniş,
kimininki dar,
ama hep var."
dr.mehmet uhri-bütün dünya

Pazartesi, Eylül 24, 2007

BAK


BAK....Bil ki domuzların önüne inciler serilmez
Mücevherden sarraflar anlar ancak,başkası bilmez.
Ne fark eder ki kör insan için elmas da bir,cam da
Sana bakan bir kör ise,sakın kendini camdan sanma.
MEVLANA

Cuma, Eylül 21, 2007


YAPTIĞINIZ İŞE İMZANIZI ATIN

Barbara süpermarket çalışanlarına hitap ettikten

yaklaşık üç ay sonra bir akşam üstü telefonu çaldı.

Arayan kişi, adının Johny olduğunu

ve marketlerden birinde

kasada müşterilerin torbalarını doldurmalarına yardım ettiğini söyledi.

Ayrıca Down sendromu olduğunu belirtti

ve "Barbara, anlattıkların hoşuma gitti!" dedi.
Johny, konuşma yaptığı günün gecesi eve gittiğinde

babasından kendisine bilgisayar kullanmayı öğretmesini istemişti.

Bilgisayarda, babasıyla birlikte üç sütunlu bir tablo yaptılar.

Şimdi her akşam eve gittiğinde bir "günün sözü" buluyor.

Bulamadığı zaman da bir tane "uyduruyor!"

Sonra bu sözü bilgisayarda yazıyor,

bir kaç tane çıktı alıyor,

onları kesiyor ve her birinin arkasına ismini yazıyor.

Ertesi gün müşterilerin torbalarını "zevkle" doldururken,

her birinin torbasına günün sözünden bir tane koyuyor

ve böylece yaptığı işe içten,

eğlenceli ve yaratıcı bir biçimde imzasını atıyor.
Bu konuşmadan bir ay sonra marketin müdürü beni aradı.

"Barbara bugün olanlara inanamayacaksın" dedi.

Sabah markete gittiğimde Johny'nin kasasının önündeki kuyruk

diğerlerinin üç katıydı!

Bağıra çağıra etrafa emirler yağdırmaya başladım:

''Daha fazla kasa açın. İnsanları buradan daha çabuk çıkarın!''

Ama müşteriler :

''Hayır. Biz Johny'nin kasasında beklemek istiyoruz.

Günün sözlerinden almak istiyoruz!'' dediler.

Müdürün söylediğine göre

bir kadın müşteri onun yanına kadar gelmiş ve

"Eskiden markete haftada bir gelirdim,

ama şimdi buradan her geçişimde uğruyorum,

çünkü günün sözlerinden almak istiyorum" demişti.

Son olarak müdür bana:

"Marketteki en önemli kişi kim biliyor musun?"diye sordu.

Elbette Johny'di.
Aradan üç ay geçti ve marketin müdürü beni yeniden aradı.

"Sen ve Johny marketimizde büyük bir değişim yarattınız" dedi.

"Şimdi çiçek bölümündeki bütün sapı kırık çiçekleri

ve kullanılmayan yaka çiçeği buketlerini

yaşı geçkin kadınların ya da küçük kızların yakalarına iliştiriyorlar.

Et paketleme bölümündeki bir elemanımız

Snoppy seviyormuş ve 50.000 tane Snoppy çıkartması getirmiş.

Her et paketinin üzerine bir çıkartma yapıştırıyor.

Hem biz, hem de müşterilerimiz çok eğleniyoruz .

"Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse,

Michelangelo'nun resim yaptığı,

Bethooven'in beste yaptığı veya Shakspeare'in şiir yazdığı gibi süpürün.

O kadar güzel süpürün ki gökteki ve yerdeki herkes durup

"Burada işini çok iyi yapan büyük bir çöpçü yaşıyormuş desin.

Martin Luther King" Kendi varlığını bile gayesine adayabilen insan

iradesine karşı hiçbir şey direnemez."

BENJAMIN D