Salı, Aralık 24, 2013

Hayatımdaki kıymetli kadınlara:).....



---------------------------------
Bir kadın çocuktur aslında..
Çocuk gibi davranmayı sever.
Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini de ister.
Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak okşamalıdır erkek kadını.
Ama her kadın çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister.
Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz,
ama asla onu bir Çocuk olarak görmeyeceksiniz.
Bir kadın güçlüdür aslında.
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür.
Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez.
İster ki Erkeğin gücü kendisine huzur versin.
Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile Erkeğin yapmasını bekler.
Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de
erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir.
Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz.
Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.
Bir kadın sevgilidir aslında.
İçinde her zaman sevgiyi taşır.
Sevdiklerinden kolay kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz.
Zor sever ama tam sever.
Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için
yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir.
Ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız.
Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz.
Ancak beyninde yer etmemişseniz her an terk edilebilirsiniz.
Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette.
Bunun nedeni ise engelleyemedikleri "acımak" duygusudur.
Bir kadın yalnızdır aslında.
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz.
Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır.
O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez.
Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz.
Yalnızlık onun sığınağıdır.
O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir.
Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.
Bir kadın bilgindir aslında.
Neler yapabileceğini erkek aklI hayal bile edemez.
Yaratıcılığının sınırı yoktur.
Ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler.
Hoyratça harcamaz yaratıcılığını sadece erkeğine saklar.
Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir.
Çünkü yaşamınız asla sıradan olmayacaktır.
Bir kadın hayattır aslında.
Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor.
Yemek yemek, su içmek bile.
Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup
içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz?
Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız, ne yazık ki yaşamıyorsunuz...
Can DÜNDAR

Salı, Aralık 17, 2013

Victor Hugo


Yıl, 1887… 
Gazetecinin biri, Victor Hugo’ya soruyor: 
“Eserleriniz ve siz bugüne de çok olumlu eleştiriler aldınız, 
çok övüldünüz. 
Bunlar arasında sizi en çok hangisi hoşnut  etti?”

Hugo anlatıyor:
“Karlı bir kış gecesiydi. Eş dostla yiyip içmiştik. 
Mesafe kısa diye, evime yaya olarak dönüyordum. 
Fena halde sıkışmıştım. 
Hızlı adımlarla, malikanemin bahçe kapısına vardım. 
Kapı kilitliydi.
Var gücümle uşağıma seslendim: ‘İgooooooor!’
Defalarca haykırmama karşın İgor’un beni duyduğu yoktu. 
Sidik torbam Atlas Okyanusu büyüklüğüne ulaşmıştı. 
Altıma kaçırmak üzereydim. 
Yaşlılık işte. 
Çaresiz, bahçe duvarına yanaştım, 
etrafa bakındım, görünürde kimse yoktu, 
fermuarımı indirdim ve su dökmeye başladım. 
Tam o sırada arkamda bir at arabası durdu. 
Hiç kıpırdamadan, sessizce işiyordum.
Arabacı nefret dolu bir sesle 
‘Seni haddini bilmez, buruşuk o… çocuğu! 
O işediğin, Sefiller’in yazarı Victor Hugo’nun duvarıdır!’ dedi. 
İşte, hayatımda duyduğum en iltifat dolu söz buydu.”
 (kaynak:mailler)


Pazartesi, Aralık 02, 2013

NEYZEN



Bu dünyada ne kazandıysanız yiyiniz..!
Yoksa; Öleceğiz bir gün, gömecekler,
Bir kaç gün övecekler,
Sonra kalan malını bölecekler,
Hatta memnun kalmayıp sövecekler...!