Çarşamba, Ocak 17, 2007

UZAK,YAKIN

İncitmeyecek kadar uzak,
üşümeyecek kadar da yakın olabilmek...
Eski zamanların dondurucu bir kışından
bütün hayvanlar çok etkilenmiş,
büyük kayıplar vermişler.
Ama en çok kayıp veren kirpilermiş.
Çünkü onların pek çok hayvan gibi kalın kürkleri yok,
kendilerini sıcak tutması zor olan dikenleri var.
Bu durumdan en az zararla kurtulmak için
kirpiler meclisi toplanmış,
çözüm aramaya başlamış.
Tartışa tartışa,
nihayet gece olunca
tüm kirpilerin bir araya toplanmasına,
birbirlerine yakın
durarak geceyi geçirmelerine karar verilmiş.
Böylece kirpiler
birbirlerinin vücut sıcaklığından yararlanacak,
aralarındaki hava tedavülünü önleyerek
donmaktan kurtulacaklarmış.
İlk geceki deneyimlerinde
bunun işe yaradığını görmüşler.
Ama başka bir problem çıkmış ortaya.
Üşüyen kirpiler
birbirlerine fazla yaklaştıklarından
yaralanmalar gerçekleşmiş.
Daha sonraki gece
yaralanma korkusundan birbirlerinden uzak durmuşlar
ama bu seferde donmalar meydana gelmiş.
Ne var ki,
her gece kah uzaklaşa kah yakınlaşa,
deneye yanıla
birbirlerinin vücut sıcaklığından yararlanacak kadar yakın,
ancak birbirlerini incitmeyecek kadar uzak durmayı öğrenmişler.

KISACA ;
Bizim de uzun dikenlerimiz var.
Bunlar hayata karşı filtrelerimiz.
Bazen faydalı,bazen de zararlı.
Çoğu zaman,kimseleri yaklaştırmıyoruz yanımıza.
Filtrelerimizden elemeden kimseleri sokmuyoruz özel dünyamıza.
Ne var ki, sıcaklık ancak yakınlaşmakla mümkün.
Birbirini incitmeyecek kadar uzak,
hayatın soğuk zamanlarında
üşümeyecek kadar da yakın olmayı öğrenmeliyiz.
Aynen kirpiler gibi.. !!

Hiç yorum yok: