Pazar, Nisan 16, 2006

KÖTÜ HABER






İstanbul'da üniversitede okuyan genç kız Ankara'daki babasına telefon etmiş:
''Baba,merhaba.Ben Aylin...''
''Oooo.Güzel kızım benim.N'abersin bakalım?''
''Hiç sorma babacığım.Hiç keyfim yok valla...''
''Hayırdır,bir sorun mu var?''
Kız ağlamaya başlar;babası ise üzüntü ve meraktan kafayı yemektedir:
''N'ooldu kızım ?Anlatsana...''
''Murat evi terketti.Boşanmak istiyormuş...''
''Ne evi lan?Ne boşanması?Sen ne zaman evlendin de boşanıyorsun?''
''Hani senin hiç hoşlanmadığın esrarkeş çocuk vardı ya.Ben onunla evlendim.''
''İyi halt ettin,zilli.Neyse,artık yapacak bir şey yok.
Versin mahkemeye,hemen boşanın...''
''Boşanalım ama benden 10 000 YTL istiyor.
Eğer vermezsem,iyi zamanlarımızda çektiği çıplak fotoğraflarımı internetten
herkese yollayacakmış...''
''Püüh.Rezil..Çıplak fotoğraf çektirdin,öyle mi?''
''Ama babacığım.O benim kocamdı.
Ne bileyim böyle bir pislik yapacağını.''
''Peki olan olmuş artık.Yarın havale ederim parayı...
Öğleden sonra bankaya gidip çekersin;
sonra da alıp yakarsın o kahrolası fotoğrafları...''
''Sağol baba.Eeee.Şey...Bir de kürtaj için 2 000 YTL ye ihtiyacım var...''
Adam artık iyice fenalaşır.Boğuk bir sesle konuşur:
''Kürtaj mı?Bir de hamile mi kaldın o çocuktan sen?''
''Aslında ondan değil...Yabancı bir çocuk vardı...
Zaten o yüzden ayrılıyoruz ya...''
Adam bayılmak üzeredir.
Nabzı yükselir,tansiyonu düşer,artık inleyerek konuşmaktadır.:
''Biz seni oraya okumaya yollamıştık.,Sen ne haltlar çevirmişsin.
Allah'ım,nedir bu başımıza gelenler...Okulu bitirir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun,
yoksa kırarım bacaklarını...''
''İstersen hemen dönebilirim babacığım.
Ben geçen yıl okuldan atıldım çünkü...''
Adam masanın üzerindeki soğuk su dolu sürahiyi başından aşağıya devirir
ve
ancak bu şekilde konuşmasını sürdürebilir:
''Okuldan mı atıldın?Hani birlikte avukatlık yapacaktık?
Eh sen buraya bir gel.Ben sana yapacağımı bilirim.
Evden dışarıya adım attırmayacağım sana.
İlk isteyenle de evlendireceğim...''
''O iş zor be baba.Biliyorsun moda oldu,
artık eşler evlenmeden önce birbirlerinden sağlık raporu istiyorlar...
Pek iyi bir rapor sunacağımı zannetmiyorum ben...''
''Allah'ım,çıldıracağım...Bir de hastalıklar haaa...
Kesin o yabancıdan kapmışsındır...''
''Çok pis arkadaşları vardı.Bilmem hangisinden kapmışımdır...''
Güm diye bir ses duyulur.
Adam kısa bir süre için kendinden geçmiştir;
ancak hemen kendisini toparlayıp tekrar telefonu alır.
''Hemen bu akşam dayını yolluyorum oraya.
Seni alıp gelecek,adresini ver bakıyım...''
''Mahmutpaşa Karakolu'ndayım...
Gelirken kefalet için biraz para getirsin yanında...''
Karakol mu?Bir de karakola mı düştün?Ne yaptın?''
''Dün kafam çok bozuktu,çok içmişim.
Araba kiralayıp dolaşmaya çıktım.
O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkanına girdim.
Ama neyseki kimse ölmedi.
Dükkan sahibiyle kiralık araba firmasına biraz para vermek yeter sanırım...''
Adam artık iyice fenalaşmıştır.
Hatta fenalaşmak ne kelime;adeta kahrolmuştur.
Telefonda kısa bir sessizlik olur.
Kız tekrar konuşmaya başlar:
''Babacığım sakın üzülme.
Bütün bunlar bir şakaydı.
Ben sadece sınıfta kaldığımı söylemek için aramıştım...''
Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykırır:
''Canın sağolsun be güzelim,boşveeeeeer.
Okul da neymiş?
Hiç mühim değil,
tatlı canın sağolsun senin...''
Yazarı bilinmiyor...

Hiç yorum yok: