Güne mutlu başlamanın sırları!
Güne bir türlü mutlu başlayamıyor musunuz? Oysa güne daha iyi başlamak
elinizde. Ki bir gün nasıl başlarsa öyle gider! Uzmanların bu alandaki
önerilerine kulak kabartmak lazım. İşte size bir güne güçlü ve moralle
başlamak için ipuçları:
Güne nasıl başlarsanız bütün gününüz öyle geçecektir. o yüzden günü
moralle başlamak çok önemlidir. Bir çok insan homur homur yataktan kalkara
ve bütün gün de o homurtularıyla kendisini olduğu kadar çevresini de
rahatsız eder.. Yatakta gözünüzü açtığınız andan itibaren günü
yapılandırmak sizin elinizde. Mutlu, başarılı, insan ilişkilerinde
doyurucu bir güne merhaba demek için bazı yöntemleri yaşama geçirmeniz
gerekiyor. İşte mutlu bir gün için size bazı önemli "sır"lar..
Sabah henüz yataktan kalkmadan (uyandığınız an) dudaklarınıza bir
gülümseme gönderin..
Her gün kendiniz için olumlu onaylamalarla uyanmayı alışkanlık haline
getirmeye gayret gösterin. Örneğin şöyle söyleyebilirsiniz: "Bugünüm aydın
olsun. Bugün evrenin bana vereceği tüm güzel mucizeleri kabul ediyorum."
Pencerenin önüne gelin ve dışarıya ( doğaya bakarak ) nefes alıp vermeye
başlayın. Bu "Nefes egzersizleri"ni, nefesinizi izleyerek
gerçekleştirin.. Bunu birkaç kez tekrarlayın..
Sabahleyin eğer kendinizi çok ağır ve hareket edemeyecek kadar yorgun
hissediyorsanız mutlaka egzersizle başlayın güne. Ya da enerjinizi
sağlamak için bol vitaminli bir kahvaltı hazırlayın. Güne enerjik
başlarsanız bütün gün öyle geçer. Bunu için şu sözü aklınızdan geçirin :
"Hiç kimse içindeki coşkuyu kaybetmiş bir insan kadar yaşlı olamaz!"
Beş veya on dakika denizi ya da yeşil bir alanı seyredin. Bu ortamda
varlığınızı fark edin. Sahip olduklarınız için evrene (örneğin sevdiğiniz
işte çalıştığınız için ya da sağlıklı olduğunuzdan dolayı) teşekkür edin..
Her şeyle ama her şeyle bağ kurmaya çalışın; çiçekle, ağaçla,
hayvanlarla, cansız varlıklarla... Onlarla aranızdaki bağ günü mutlu
geçirmeniz için size enerji sağlayacaktır. Örneğin işe giderken yolunuzun
kenarındaki çiçekleri mutlaka "görün". Varlıklarından dolayı mutlu
olduğunuzu düşünün. Çiçeklerle kurulan bağ çok önemlidir. Yaşam bize
bizim ona sunduğumuz kadar artı (+) veya eksi (-) frekans sunar.
Her gün birisi ya da bir şey için, iyi olduğuna inandığınız bir davranışta
bulunun. (Örneğin "Seni seviyorum" deyin ya da ona çiçek alın. İhtiyacı
olan birine iyilik yapın) Ancak asla "Ben yaptım", "ben gittim", "ben
hallettim" gibi sözleri kullanmayın..
Sabahleyin evde ve işte karşılaştığınız insanlara gülümsemeye çalışın. Bu
sizin için zorsa kendinizi zorlayın. Çünkü bedenin de buna ihtiyacı var.
Gülümsediğiniz zaman kendinizi daha iyi hissedeceğinizi biliyor musunuz?
(ancak gülümsemenize canlılık katın, gözlerinizle de gülümsemeye çalışın)
Bunun aksine kaşlarınızı çattığınız zaman da olumsuz duygularla örülü bir
çemberin bedeninizi saracağını....
Miş gibi oyununu oynayın ve "Bugün mutluyum" deyin. Mutluymuş gibi
davranırsanız mutlu olmanızı sağlayacak ruhsal durumu davet eder ve bunun
sonunda gerçekten mutlu olursunuz.
Okuduğunuz gazeteyi düşünün. Olumsuz haberlere içiniz kararmıyor mu? Sabah
ilk karşılaştığınız insanlara yönelik olarak kendinizle ilgili "olumlu
haberler " yayınlayın! Unutmayın, işyerinizde ve çevrenizdeki insanlar bu
haberlere” göre sizin hakkınızda fikir sahibi olacaktır. Örneğin
"Bugün kendimi harika hissediyorum" deyin. Her firsatta bunu tekrarlayın.
Kendinizi gerçekten iyi hissetmeye başladığınızı göreceksiniz.
O günün kötü geçeceğine dair bir düşünce zihninizde belirdiyse bunu derhal
uzaklaştırın düşüncelerinizden. Örneğin "İşe gidiyorum yine, müdürümün o
berbat yüzünü göreceğim yine" diye düşünmek yerine, "İyi ki bir işim var,
sorunlarımı paylaşacağım bir iş arkadaşına sahibim" diye düşünün.
(Uzmanlar, bu tür olumlu sözlerin yolda yürürken ya da gün boyunca dönem
dönem tekrarlanmasını öneriyorlar.)
İşinizde veya çevrenizdeki insanlara daha farklı bakmayı deneyin. Örneğin
insanlara "değer katma"yı düşündünüz mü? "Yardımcılarımın değerine değer
katmak için ne yapabilirim?" diye kafa yorun. Onların daha verimli
olmalarını sağlamak için ne yapabileceğinizi düşünün. Unutmayın bir
insanın iyi yanını ortaya çıkarmak için önce onun en iyi yanını
hayalinizde canlandırmaya çalışın,
Eğer zorlu bir günü başlayacaksanız (Önemli toplantı, sınav veya konuk
ağırlama gibi) hayal gücünüzü devreye sokun. İmgelemeniz, bedeninizin
davranışlarını inanılmaz ölçüde belirler. Kendinizi zihninizin gözüyle
resmedin. Örneğin o gün, nasıl olmak ve nasıl görünmek istiyorsanız öyle..
“Güçlü, güvenli ve dinlenmiş vs”.. Bu olumlu imgenizin nasıl
eksiksiz gerçekleştiğine siz bile inanamayacaksınız. Eğer günlük işleri
iyi gidiyormuş gibi zihnimizde canlandırırsak işler inanın ki iyi
gidecektir!
Kendinizi sevmiyorsanız o gününüz iyi geçmeyecektir. Kendinizden nefret
etmekten vazgeçin. Kendinizi küçük görmeyi bırakın. Kollarınız kendinize
dolayıp, " Herşeyin güzel,. saçlarını dökülüyor olabilir, ama sahip
olduğum tek şey sensin" deyin. İnsan zayıf yanlarıyla da insandır.
Güçsüzlüklerinizle barış yaptığınız zaman her şey daha kolaylaşacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder