Pazar, Aralık 17, 2006

KARADUTUN SIRRI

Oturun dizimin dibine bakem çocuklar bi masal anlatıvereyim:
Bir zamanlar birbirlerine asik iki genc vardi.
Kizin adi Tispe,delikanlinin ise Piremus.
Komsu olduklarindan birlikte büyürler.
çocukken baŞlayan aŞk ateŞi,serpildikÇe onlarla birlikte büyüdü...
Aileleri hiç istemezdi görüşmelerini.
Birbirlerine uygun olmadıklarını düşünürlerdi nedense?
Oysa onlar ölesiye bir aşk beslemeye başladılar birbirlerine.
İkisinden başka kimselerin bilmedigi bir sırları vardı.
İki evin arasındaki gizli çatlak...
Bazı geceler gizlice bu aralıkta buluşur ,
birbirlerine seslerini duyurup aşklarını sözcüklere dökerlerdi.
Bir gece ormandaki ağacın altında buluşmaya karar verdiler.
Tispe, ağaca Piremus'dan önce varmıştı.
Gittiğinde, avını yeni yemiş, ağzından kanlar akan
kocaman bir aslanla karşı karşıya geldi.
Korkarak bir mağaraya doğru koşmaya başladı.
Boynundaki eşarp, farkında olmadan düşüverdi.
O sırada Piremus geldi gördükleri karşısında donup, kalmıştı.
Kocaman aslan, ağzında kanlarla birlikte,
biricik sevgilisi Tispe'nin eşarbını parçalıyordu.
O an aklına gelen ilk ve tek şey,
aslanın Tispe'yi öldürerek yediğiydi.
Tispe'siz yaşayamazdı.
Aklindan geçen, sadece aşkı uğruna canına kıymaktı.
Belinden hançerini çıkardı ve göğsüne sapladı.
Kanlar içindeki cansız bedeni yere düştü.
Tispe'yse korkusunu bir kenara atıp,
bir an önce aşkını görmek için mağaradan çıkmaya karar vermişti.
Ağacın altına geldiğinde,
o korkunç sahneyle yüzleşti.
Piremus'un cansız vücudu yerdeydi
ve elinde Tispe'nin düşürdüğü eşarbı tutuyordu.
Tispe sevdiği gencin elindeki eşarbı ve
uzaklaşan aslanı görünce anladı herşeyi.
Tispe bir an bile düşünmeden hançeri çekip çıkardı
ve kendi göğsüne götürdü.
Yaşadıkları ölesiye derin bir aşktı
ve onları ölüm bile ayırmamalıydı .
Az sonra sevgili Piremus'un bedeninin üstüne yığıldı.
O anda Tanrılar bu yüce aşkı ölümsüzleştirmek istediler
ve bu çiftin üstünde duran ağacı,
onların aşkına adadılar.
Piremus'un kanını bu ağacın meyvalarına ,
Tispe'nin gözyaşlarınıysa,
ağacın yapraklarına verdiler.
O günden beri kara dutun çıkmayan lekesini,
dut ağacının yaprakları temizler...
Bilir misiniz dut ağacının meyvasının lekesi çıkmaz
ama elinize ağacın yaprağını alır ovuşturursanız ,
lekenin yok olduğunu görürsünüz...
Örtüşen,birbirini temizleyen,
arındıran büyük aşklar yaşamaniz dileğiyle...
kaynak:bilinmiyor

Hiç yorum yok: