Perşembe, Haziran 12, 2008

KEŞKELER


'Keşke'lerimiz...
Keşkelerimizin küçük saklı kutusunu açmak istedim bu hafta... Unuttuğumuz
ya da hiç unutamadığımız naftalin kokulu

'keşke'lerimiz yayıldı etrafa...

Keşke; Keşke hayatı daha çok zorlasaydım,
Keşke; Göz göze geldiğim an tutsaydım onu kolundan,
Keşke; Daha çok baksaydım ağlarken gözyaşımın doyulmaz tadına,
Keşke; Anneme daha çok sarılsaydım,
Keşke; Vazgeçmeseydin benden ,
ben bütün özlemlerimle sana sokulmuşken,
Keşke; Ayağım takılmadan yürüyebilseydim bu hayatta,
Keşke; Beni düşünmediğine dayanabilecek kadar büyümüş olsaydım,
Keşke; Yalnız uyumak,
dikenli bir yatakta çıplak yatmak kadar acı gelmeseydi bana,
Keşke; Git dediğinde arkama bakmadan gidebilecek kadar
vazgeçmiş olsaydım senden,
Keşke; Yağmurda üşütüp hasta olana dek dolaşabilseydim,
ayaklarım tutmayana kadar beklemeseydim,
Keşke; Yanından geçtiğim minik çocuğun ellerini ısıtabilseydim,
Keşke; Hayat bu kadar ağlarını örmemiş olsaydı hepimiz için,
Keşke; Babamın uykusunda tatlı rüya olsaydım,
evini bırakan çirkin çocuk değil,
Keşke; Bırakıp gidecek kadar cesur olsaydım herşeyi,
Keşke; Keşke ayrıldığını sandığım yollar,
içimdeki ülkenin en güzel yamacında birleşse,
Keşke; Keşke vazgeçtiklerim tatlı yaramaz çocuklar gibi bekleyip , yakalasalar beni yolun kenarında,
Keşke; Keşke birini vereceği bütün acılara katlanacak kadar sevseydim,
Keşke; Yüzümdeki her kırışıklığın
yaşanan bir tecrübe gibi bir anlamı olsaydı şimdi,
sadece kırışıklık değil,
Keşke; "Bırak gel" diyebilecek kadar cesur olsaydın,
Keşke; Özlediğimiz biri olsa her zaman,
yanındayken bile özlediğimiz,
Keşke; Daha çok kapı açılsa ,
içine girip her kokuyu alabileceğim odalar bitmese,
Keşke; Zaman yakalamaya çalıştığım küçük bir bisiklet olmasaydı; ben bisikletimle yetişseydim her yere,
yetmedi adımlarım yetişmeye,
Keşke; Denize bıraktığım küçük bir kan pıhtısı olmasaydı yavrum, ellerine dokunabilseydim şimdi keşke...
Keşke; Yanmış bir şehirde yapayalnız bırakmasaydım gecelerimi,
Keşke; Daha çok yıldızlara bakabilseydim
yıldızlar bu kadar solup, kaybolmamışken,
Keşke; Okulun arkasında ben de içip içip sarhoş olsaydım yanımdakilerden korkmadan,
Keşke; Öpülmekten yorulsaydım,
Keşke; Evin damında gecenin bir yarısı
çay demleyip yıldızlara bakarken
daha çok ağız dolusu gülebilseydik,
Keşke; İçimdeki hüzün denizi kocaman, görkemli,
gürültüyle akan bir şelale olsa,
Keşke; Annem bizi bırakıp giderken yanında olabilseydim,
Keşke; Kaçırdıklarım bir sabah yanımda oluverse,
Keşke; Keşke daha çok sindire sindire,
ağzımıza burnumuza bulaştıra bulaştıra
yaşayabilseydik bu hayatı,
Keşke; Hayallerimin peşinden gitseydim,
Keşke; Kimse ‘Keşke’ demeden yaşasa,
Keşke; Keşkelerimizi tek tek tüketecek kadar vaktimiz olsa…
Keşke; keşkelerimiz bu kadar çok olmasaydı,
(kaynak:mailler)

Hiç yorum yok: