Salı, Temmuz 08, 2008

DURMADAN MEYVE VEREN AĞAÇ


Bir gün,Afgan Sultanı,
yardımcısını çağırmış yanına:
"Haydi koruyucularımı topla,
şöyle bir köyleri dolaşalım.
Bakalım halkımız ne alemde,
neler yapıyorlar,görelim..."
Sultanın yardımcısı toplamış adamlarını,
hazırlamış sultanın atını
ve çağırmak için gitmiş sultanın odasına:
"Adamlarınız ve atınız hazır efendim.
İstediğiniz zaman yola çıkabiliriz."
Bir süre sonra çıkmışlar yola.
Saraydan oldukça uzak,
ağaçlıklı bir yerden geçerken
çok yaşlı bir adamla karşılaşmışlar.
Yaşlı adam,
küçük bir fidanı dikmeye çalışıyormuş.
Sultan durdurmuş atını:
"Ey sakallı adam,
bu boğucu sıcakta ne dikmeye çalışıyorsun?
Artık senin bir köşeye çekilip
dinleneceğin gün çoktan gelmiş.
Oysa sen hala çalışıyorsun.
Sonra bu fidanın büyüyüp de
sana meyve vereceği günleri görüp göremeyeceğini de
kimse şimdiden bilemez."
demiş.
Yaşlı adam gülümseyerek yanıtlamış sultanı:
"Ey büyük efendim,bu dünya böyle kurulmuş.
Biri diker ağacı,
bir başkası da toplar meyvesini.
Sonra sultanım,
ben bu ağacın meyvesini toplayacağım,
inanıyorum buna.
Yaşlı adamın bu yanıtı
sultanın çok höşuna gitmiş,
çıkarıp bir kese altın vermiş.
"Gördünüz mü sultanım"
demiş yaşlı adam aynı güler yüzlülükle.
"Benim ağacım şimdiden meyvesini vermeye başladı."
Yaşlı adamın bu sözleri
sultanın daha çok hoşuna gitmiş
ve bir keses altın vermiş yeniden.
Yaşlı adam,
ikinci kese altını alırken şöyle demiş:
"İşte sultanım,
diğer ağaçlar yılda bir kez meyve verirler;
ama benimki dikilir dikilmez
ikinci meyvesini de verdi.
Çok gülmüş sultan bu sözlere
ve yaşlı adama
üçüncü altın kesesini verdikten sonra
adamlarına dönmüş:
"Haydi gidelim artık,
bu ak sakallı adamın yanında kalacak olursak
sultanlığın hazinesi bitecek."
demiş.
(dilerim sizin diktiğiniz ağaçlarınız da
bol meyve versin.)
(kaynak:bülent habora)
(dünya çocuk öyküleri)

Hiç yorum yok: