Pazartesi, Mayıs 18, 2009
AHDE VEFA
Hz. Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken,
huzura üç genç girerler. Derler ki:
-Ey halife,
bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü.
Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin.
Bu söz üzerine Hz. Ömer suçlanan gence dönerek:
-Söyledikleri doğru mu? diye sorar.
Suçlanan genç der ki :
-Evet doğru.
Bu söz üzerine Hz. Ömer:
-Anlat bakalım,nasıl oldu? diye sorar.
Genç anlatmaya başlar:
-Ben bulunduğum kasabada
hali vakti yerinde olan bir insanım.
Ailemle beraber gezmeye çıktık,
kader bizi arkadaşların bulunduğu yere getirdi.
Affedersiniz hayvanlarımın arasında
bir güzel atım var ki dönen bir defa daha bakıyor.
Hayvana ne yaptıysam
bu arkadaşların bahçesinden meyve koparmasına engel olamadım.
Arkadaşların babası içerden hışımla çıktı
atıma bir taş attı, atım oracıkta öldü.
Nefsime bu durum ağır geldi,
ben de bir taş attım, babası öldü.
Kaçmak istedim fakat arkadaşlar beni yakaladı,
durum bundan ibaret, dedi.
Hz Ömer:
- Söyleyecek bir şey yok, bu suçun cezası idam.
Madem suçunu da kabul ettin, dedi.
Bu sözden sonra delikanlı söz alarak:
- Efendim bir özrüm var, diyerek konuşmaya başladı:
- Ben memleketinde zengin bir insanım,
babam, rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı.
Gelirken kardeşim küçük olduğu için saklamak zorunda kaldım.
Şimdi siz bu cezayı infaz ederseniz
yetimin hakkını zayi ettiğiniz için
Allah(cc) indinde sorumlu olursunuz,
bana üç gün izin verirseniz
ben emaneti kardeşime teslim eder gelirim,
bu üç gün içinde yerime birini bulurum, der.
Hz. Ömer der ki:
- Bu topluluğa yabancı birisin, senin yerine kim kalır ki?
Sözün burasında genç adam ortama bir göz atar, der ki:
- Bu zat benim yerime kalır.
O zat Hz. Peygamber Efendimizin(sav)en iyi arkadaşlarından,
daha yaşarken cennetle müjdelenen
Amr Ibni As' dan başkası değildir.
Hz. Ömer Amr'a dönerek:
- Ey Amr, delikanlıyı duydun, der.
O yüce sahabe:
- Evet, ben kefilim, der ve genç adam serbest bırakılır.
Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere
ama gençten bir haber yoktur.
Medine'nin ileri gelenleri Hz. Ömer'e çıkarak gencin gelmeyeceği,
dolayısıyla Amr Ibni As'a verilecek idam yerine
maktulün diyetini vermeyi teklif ederler,
fakat gençler razı olmaz
ve babamızın kanı yerde kalsın istemiyoruz derler.
Hz. Ömer kendinden beklenen cevabı verir der ki:
-Bu kefil babam olsa farketmez,cezayı infaz ederim.
Hz. Amr Ibni As ise tam bir teslimiyet içerisinde der ki:
- Biz de sözümün arkasındayız.
Bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur
ve insanların arasından genç görünür.
Hz. Ömer gence dönerek derki:
- Evladım gelmeme gibi önemli bir nedenin vardı neden geldin?
Genç vakurla başını kaldırır ve
(günümüz insani için pek de önemli olmayan):
- 'AHDE VEFASIZLIK ETTI' demeyesiniz diye geldim der.
Hz. Ömer başını bu defa çevirir ve Amr Ibni As'a der ki:
- Ey Amr,sen bu delikanlıyı tanımıyorsun,
nasıl oldu onun yerine kefil oldun?.
Amr Ibni As Allah kendisinden ebediyyen razı olsun,
vakurla kanımızı donduracak bir cevap verir:
- Bu kadar insanın içerisinden beni seçti.
'İNSANLIK ÖLDÜ 'dedirtmemek için kabul ettim,der.
Sıra gençlere gelir, derler ki:
-Biz bu davadan vazgeçiyoruz.
Bu sözün üzerine Hz Ömer:
- Biraz evvel babamızın kanı yerde kalmasın diyordunuz
ne oldu da vazgeçiyorsunuz?,der.
Gençlerin cevabı da dehşetlidir:
-MERHAMETLİ İNSAN KALMADI' DEMEYESINIZ DİYE…
BEN DE SİZE BULDUĞUM BU YAZIYI YAZIYORUM,
ÇÜNKÜ 'GÜZEL YAZI YAZAN KALMADI'
DEMESİNLER DİYE.
(kaynak:mailler)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder