Cuma, Eylül 11, 2009
Güne mutlu başlamanın sırları!
Güne bir türlü mutlu başlayamıyor musunuz?
Oysa güne daha iyi başlamak elinizde.
Ki bir gün nasıl başlarsa öyle gider!
Uzmanların bu alandaki önerilerine kulak kabartmak lazım.
İşte size bir güne güçlü
ve moralle başlamak için ipuçları:
Güne nasıl başlarsanız bütün gününüz öyle geçecektir.
O yüzden günü moralle başlamak çok önemlidir.
Bir çok insan homur homur yataktan kalkarak
ve bütün gün de o homurtularıyla
kendisini olduğu kadar çevresini de rahatsız eder..
Yatakta gözünüzü açtığınız andan itibaren
günü yapılandırmak sizin elinizde.
Mutlu, başarılı,
insan ilişkilerinde doyurucu bir güne merhaba demek için
bazı yöntemleri yaşama geçirmeniz gerekiyor.
İşte mutlu bir gün için size bazı önemli "sır"lar..
Sabah henüz yataktan kalkmadan
(uyandığınız an)
dudaklarınıza bir gülümseme gönderin..
Her gün kendiniz için
olumlu onaylamalarla uyanmayı
alışkanlık haline getirmeye gayret gösterin.
Örneğin şöyle söyleyebilirsiniz:
"Bugünüm aydın olsun.
Bugün evrenin bana vereceği tüm güzel mucizeleri kabul ediyorum."
Pencerenin önüne gelin
ve dışarıya ( doğaya bakarak )
nefes alıp vermeye başlayın.
Bu "Nefes egzersizleri"ni,
nefesinizi izleyerek gerçekleştirin..
Bunu birkaç kez tekrarlayın..
Sabahleyin
eğer kendinizi çok ağır
ve hareket edemeyecek kadar yorgun hissediyorsanız
mutlaka egzersizle başlayın güne.
Ya da enerjinizi sağlamak için
bol vitaminli bir kahvaltı hazırlayın.
Güne enerjik başlarsanız bütün gün öyle geçer.
Bunu için şu sözü aklınızdan geçirin :
"Hiç kimse
içindeki coşkuyu kaybetmiş bir insan kadar yaşlı olamaz!"
Beş veya on dakika denizi ya da yeşil bir alanı seyredin.
Bu ortamda varlığınızı fark edin.
Sahip olduklarınız için evrene
(örneğin sevdiğiniz işte çalıştığınız için
ya da sağlıklı olduğunuzdan dolayı)
teşekkür edin..
Her şeyle ama her şeyle bağ kurmaya çalışın;
çiçekle, ağaçla,hayvanlarla, cansız varlıklarla...
Onlarla aranızdaki bağ günü mutlu geçirmeniz için
size enerji sağlayacaktır.
Örneğin işe giderken
yolunuzun kenarındaki çiçekleri mutlaka "görün".
Varlıklarından dolayı mutlu olduğunuzu düşünün.
Çiçeklerle kurulan bağ çok önemlidir.
Yaşam bize
bizim ona sunduğumuz kadar artı (+)
veya eksi (-) frekans sunar.
Her gün birisi ya da bir şey için,
iyi olduğuna inandığınız bir davranışta bulunun.
(Örneğin "Seni seviyorum" deyin
ya da ona çiçek alın.
İhtiyacı olan birine iyilik yapın).
Ancak asla
"Ben yaptım",
"Ben gittim",
"Ben hallettim" gibi sözleri kullanmayın..
Sabahleyin evde ve işte karşılaştığınız insanlara gülümsemeye çalışın.
Bu sizin için zorsa kendinizi zorlayın.
Çünkü bedenin de buna ihtiyacı var.
Gülümsediğiniz zaman
kendinizi daha iyi hissedeceğinizi biliyor musunuz?
(Ancak gülümsemenize canlılık katın,
gözlerinizle de gülümsemeye çalışın).
Bunun aksine kaşlarınızı çattığınız zaman da
olumsuz duygularla örülü bir çemberin
bedeninizi saracağını....
Miş gibi oyununu oynayın
ve "Bugün mutluyum" deyin.
Mutluymuş gibi davranırsanız
mutlu olmanızı sağlayacak ruhsal durumu davet eder
ve bunun sonunda gerçekten mutlu olursunuz.
Okuduğunuz gazeteyi düşünün.
Olumsuz haberlere içiniz kararmıyor mu?
Sabah ilk karşılaştığınız insanlara yönelik olarak
kendinizle ilgili "olumlu haberler " yayınlayın!
Unutmayın,
işyerinizde ve çevrenizdeki insanlar
bu haberlere” göre sizin hakkınızda fikir sahibi olacaktır.
Örneğin
"Bugün kendimi harika hissediyorum" deyin.
Her firsatta bunu tekrarlayın.
Kendinizi gerçekten iyi hissetmeye başladığınızı göreceksiniz.
O günün
kötü geçeceğine dair bir düşünce zihninizde belirdiyse
bunu derhal uzaklaştırın düşüncelerinizden.
Örneğin "İşe gidiyorum yine,
müdürümün o berbat yüzünü göreceğim yine"
diye düşünmek yerine,
"İyi ki bir işim var,
sorunlarımı paylaşacağım bir iş arkadaşına sahibim"
diye düşünün.
(Uzmanlar,
bu tür olumlu sözlerin
yolda yürürken ya da gün boyunca
dönem dönem tekrarlanmasını öneriyorlar.)
İşinizde
veya çevrenizdeki insanlara daha farklı bakmayı deneyin.
Örneğin insanlara "değer katma"yı düşündünüz mü?
"Yardımcılarımın değerine değer katmak için ne yapabilirim?"
diye kafa yorun.
Onların daha verimli olmalarını sağlamak için
ne yapabileceğinizi düşünün.
Unutmayın
bir insanın iyi yanını ortaya çıkarmak için
önce onun en iyi yanını
hayalinizde canlandırmaya çalışın,
Eğer zorlu bir günü başlayacaksanız
(Önemli toplantı, sınav veya konuk ağırlama gibi)
hayal gücünüzü devreye sokun.
İmgelemeniz,
bedeninizin davranışlarını inanılmaz ölçüde belirler.
Kendinizi zihninizin gözüyle resmedin.
Örneğin o gün,
nasıl olmak ve nasıl görünmek istiyorsanız öyle..
“Güçlü, güvenli ve dinlenmiş vs”..
Bu olumlu imgenizin
nasıl eksiksiz gerçekleştiğine siz bile inanamayacaksınız.
Eğer günlük işleri
iyi gidiyormuş gibi zihnimizde canlandırırsak
işler inanın ki iyi gidecektir!
Kendinizi sevmiyorsanız o gününüz iyi geçmeyecektir.
Kendinizden nefret etmekten vazgeçin.
Kendinizi küçük görmeyi bırakın.
Kollarınızı kendinize dolayıp,
" Herşeyin güzel,.
saçlarını dökülüyor olabilir,
ama sahip olduğum tek şey sensin" deyin.
İnsan zayıf yanlarıyla da insandır.
Güçsüzlüklerinizle barış yaptığınız zaman
her şey daha kolaylaşacaktır.
(kaynak:mailler)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder