Salı, Şubat 16, 2010

Bir ağaca çıkmanın iki yolu vardır.




1. Yol : Ağaca merdiveni dayarsınız ve çıkarsınız.
2. Yol :Geçersiniz bir fidanın üzerine oturursunuz,
onun ağaç olmasını beklersiniz.
Eğer havalar güzel gider,
yeterince yağmur yağar,
güneş açarsa,
keçiler koyunlar gelip ağacınızın yapraklarını yemezlerse,
haşereler ağacınızın köklerine dokunmazlarsa
o ağaç büyür
ve siz de o ağacın üzerine çıkmış olursunuz.
Evet çocuklar
ders çalışmaya başlamak için
havaların yeterince iyi olmasını beklerseniz
o gün televizyonda hiç film olmamasını beklerseniz;
daha çok beklersiniz.
Bir gün anne-babanız
duymak istemediğiniz bir söz söyledi diye,
bir gün hocanızla aranızda
istenmeyen bir diyalog geçti diye,
bir başka gün
teklif ettiğiniz kız sizi reddetti diye
ya da canınız sıkkın diye,
bir başka gün kötü hava içinizi kararttı diye,
bir diğer gün
arkadaşlar bir yere gitmeyi teklif etti diye....
vesaire vesaire.
Bu listeyi sayfalarca uzatmak mümkün.
Eğer çalışmaya başlamak için
dış koşulara bakarsanız
hiçbir zaman başlayamazsınız.
İçten denetimli olacaksınız.
Çalışmaya başlamak için yalnızca “Gerçekten İsteyin”
Diyelim ki isteğinizi de bir yerlerden temin ettiniz
ve çalışmaya başladınız.
Her şey bu kadar mı?
Hayır.
Asıl mesele bundan sonra.
Binbir zorlukla başladığınız çalışmayı sürdürmek daha zor.
Kendimden de biliyorum ki;
çalışmaya başladıktan bir süre sonra
zihniniz dağılacak
ve derse ara vereceksiniz.
Peki bunun sebepleri nelerdir?
Orasını da siz düşünün artık.
(kaynak:mailler)

Hiç yorum yok: