Çarşamba, Kasım 17, 2010


Zamanın birinde iki tane kız kardeş varmış,
NASIL  akıllılarmış anlatamam.
Etrafındaki ve okuldaki tüm bilgi onlara yetmez olmuş.
Bir gün anneleri onları 
dağdaki bilge BİR  adama götürmeye karar vermiş.
Kızlar, bilge adamla
bir süre çok mutlu olmuşlar   
ama sonra sıkılmaya başlamışlar, 
"Bilgenin bilemeyeceği bir soru bulmamız lazım" 
diye düşünmüşler
.........Kızlardan biri bir gün
" Buldum! " diye sevinmiş."
İki elimin arasında bir kelebek koyacağım 
ve bilge adama soracağım "
Avucumun içinde bir kelebek var. 
Canlı mı, ölü mü?
  "Ölü" derse kelebeği bırakacağım,
 canlı derse avucumu hafifçe bastıracağım.
Her ne derse desin cevabı bilemeyecek.
Kızlardan birisi kapalı tuttuğu ellerini bilgeye doğru uzatmış.
(Şimdi lütfen siz de yapın. 
Avuçlarınız birbirine bakacak şekilde
ellerinizi birleştirin ve uzatın. 
Ben açın deyinceye kadar da açmayın).

Ve sormuş:
"Avucumun içinde bir kelebek var: 
Canlı mı, ölü mü?
Bilge adam cevap vermeden önce 
uzun süre kızın gözlerine bakmış, bakmış ve cevaplamış:
"Senin elinde kızım. Senin elinde........." 
canlı kalması da senin elinde ölü olması da.....

Şimdi bakın hayatınıza ve mutluluğunuza..
Nerede mi?
Açın avucunuzu..
Sizin ellerinizde: Tam avucunuzun içinde .

Bir Portekiz atasözü der ki:
“Yaşadıkça yaşlanmazsınız, yaşamadıkça yaşlanırsınız.”  

(kaynak:mailler)

Hiç yorum yok: