Yolcular uçağın
yanında otobüsten inmişler.
Bavullarını gösteriyorlar.
Bir bakmışlar
uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş.
İçinden kaptan pilotla,
yardımcı pilot inmişler.
Yolcular fena
halde şaşırmışlar.
Nasıl şaşırmasınlar.
Kaptan pilotun
elinde bir beyaz baston.
Kolunda üç noktalı bant.
Yardımcı
pilotun elinde bir köpek tasması.
Tasmanın ucunda bir köpek.
Sağa sola
çarparak öylece ilerliyorlar uçağa.
Günlerden 1
Nisan değil ama'Şaka herhalde' demiş yolcular,
doluşmuşlar uçağa.
Uçak pistte
hızla ilerlemeye başlamış.
Yolcuların gözleri camda.
Uçak hızlanmış.
Yolcular endişelenmeye başlamışlar.
Uçak daha hızlanmış.
Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış.
Uçak iyice hızlanmış.
Bazı yolcular
paniklemiş, dua etmeye başlamışlar.
Uçak son hıza
ulaşmış.
Bu arada pistin sonuna da ulaşmış.
100 metre sonra betonun
bitip cimlerin başladığını gören yolcular
dehşet içinde çığlığı
basmışlar.
Tam o anda da
kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş.
Uçak tam pist biterken
tekerleklerini yerden kesmiş,
havalanmış.
Kaptan pilot
arkasına yaslanmış derin bir nefes almış
ve yardımcı pilota dönmüş:
'Biliyor musun?
Bir gün çığlık atmakta gecikecekler
ve hep birlikte geberip
gideceğiz!'
* * Çığlık atmaktan vazgeçmeyin !!!
(kaynak:mailler)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder