Perşembe, Mayıs 18, 2006

MUTLULUĞUN GİZİ

Bir tüccar mutluluğun gizini öğrenmesi için
oğlunu insanların en bilgesinin yanına yollamış.
Delikanlı bir çölde 40 gün yürüdükten sonra,
sonunda bir tepenin üzerinde bulunan
güzel bir şatoya varmış.
Söz konusu bilge burada yaşıyormuş.
Bir ermişle karşılaşmayı beklerken bizim kahraman,
girdiği salonda hummalı bir manzara ile karşılaşmış.
Tüccarlar girip çıkıyor,
insanlar bir köşede sohbet ediyor,
bir orkestra tatlı ezgiler çalıyormuş.
Dünyanın dört bir yanından gelen
lezzetli yiyeceklerle dolu bir masa da varmış.
Bilge sırayla bu insanlarla konuşuyormuş
ve
bizim delikanlı kendi sırasının gelmesi için
2 saat beklemek zorunda kalmış.
Delikanlının ziyaret nedenini açıklamasını
dikkatle dinlemiş bilge,
ama mutluluğun gizini
açıklayacak zamanı olmadığını söylemiş bilge.
Gidip sarayda dolaşmasını,
kendisini 2 saat sonra görmeye gelmesini salık vermiş.
"Ama sizden bir ricada bulunacağım."
diye eklemiş bilge,
delikanlının eline bir kaşık verip
sonra bu kaşığa iki damla sıvı yağ koymuş.
"Sarayı dolaşırken bu kaşığı elinizde tutacak
ve yağı dökmeyeceksiniz."
Delikanlı sarayın merdivenlerini inip çıkmaya başlamış,
gözünü kaşıktan ayırmıyormuş.
2 saat sonra bilgenin huzuruna çıkmış.
"Güzel demiş bilge,
peki yemek salonumdaki Acem halılarını gördünüz mü?
Bahçıvanbaşının yaratmak için
10 yıl çalıştığı bahçeyi gördünüz mü?
Kütüphanemdeki güzel parşomenleri farkettiniz mi?"
Utanan delikanlı
hiçbir şey görmediğini itiraf etmek zorunda kalmış.
Çünkü
bilgenin kendisine verdiği
iki damla yağı dökmemeye çabalamış,
başka bir şeye dikkat edememiş.
"Öyleyse git,
evrenimin harikalarını tanı."
demiş ona bilge.
"Oturduğu evi tanımadan
bir insana güvenemezsin."
İçi rahatlayan delikanlı
kaşığı alıp sarayı gezmeye çıkmış.
Bu kez,
duvarlara asılmış,
tavanları süsleyen sanat yapıtlarına dikkat ediyormuş.
Bahçeleri,
çevredeki dağları,
çiçeklerin güzelliğini,
bulundukları yerlere yakışan
sanat yapıtlarının zarafetini görmüş.
Bilgenin yanına dönünce,
gördüklerini bütün ayrıntıları ile anlatmış.
"Peki sana emanet ettiğim iki damla yağ nerede?"
diye sormuş bilge.
Kaşığa bakan delikanlı,
iki damla yağın dökülmüş olduğunu görmüş.
"Peki."
demiş bunun üzerine bilgeler bilgesi,
"Sana verebileceğim tek bir öğüt var:
MUTLULUĞUN GİZİ
DÜNYANIN BÜTÜN HARİKALARINI GÖRMEKTİR,
AMA
KAŞIKTAKİ İKİ DAMLA YAĞI UNUTMADAN."
kaynak????

Hiç yorum yok: