Cumartesi, Nisan 04, 2009

GEÇ KALMIŞ BİR TEŞEKKÜR


Siz olmasaydınız yapamazdın hocam....
Siz olamsaydınız ben bugün
yazdıklarımın değerli olduğuna inanmaz
ve bu yazıyı yazamazdım.
Benim için sıradan bir 14 Haziran,
sıradan bir mezuniyet töreni olurdu.
Elimde diplomam,
arkamda boş bir okul hep aklımda kalacak;
ama zamanla uzaklaşacak,
öğretmenlerimi hafızama alıp gidecektim.
Ama siz kalacaktınız aklımda;
hiç silinmeden,hiç eskimeden,
hiç yaşlanmadan hep aynı,
saçlarınız hiç uzamadan hep aynı,
hep hatırladığım gibi....
Siz benim ilk okurumdunuz,
yazdıklarım kompozisyon da olsa,
girişi sonda,sonucu en başta da olsa,
zevkle okuyan tek kişiydiniz.
Kendi yazdıklarıma ağlarken
bana sarılıp,
bunu gerçekten anlayabilecek en yakınım,
yüreğimdeki yangına ortağımdınız.
Sucu çocuğun olduğu reklamdaki müzik vardı arka planda....
Her şey daha önce olduğu gibi yapılacak;
bizler diplomamızla,
çocukluk kırıntılarımızla,
gözlerimizin saklamaya çalıştığı gözyaşlarımızla ayrılacaktık,
veda edecektik okulumuza,size....
Sonra sizi gördüm kürsüde,
tanıdığım sözcükler,
duyumsadığım duygular dökülüyordu dudaklarınızdan....
Çok sonra anladım derste hıçkırıklara boğularak,
gözümdeki sisten ortalığı göremeden yazdığım yazımı okuduğunuzu....
Diyordunuz ki:
"Bir maskeli balonun ortasındayım,
herkes yabancı,
baktığım her yüz bana uzak.".
Bunlar benim korkularımdı,
bunlar sizinle çok önce paylaştığım gözyaşlarım,
en derinlerde biriktirdiğim endişelerimdi.
Beni kürsüye davet ettiniz,
tamamlamamı istediniz kalan bölümü:
"Teşekkür olarak."demiştiniz.
"Bu zamana değin her şeyimize koştuğu için
jest yapalım dedik."demiştiniz.
Bu teşekkür değildi Melahat Hoca'm,
bu benim kendimi en değerli duyumsadığım andı,
bu arkamda sapasağlam durduğunuzun kanıtıydı,
bu sizin bana saygı duymayı öğretmenizdi
ve bu
"Bir öğretmen nasıl olur?"
sorusunun en açık yanıtıydı.
O an size sarıldığımda,
milyonlarca kez teşekkür etmek,
bunun benim için ne denli anlamlı olduğunu,
yüreğinizi bölüştüğünüz için
ne denli mutlu olduğumu söylemek istemiştim;
ama gözyaşları hep böyle anlarda yumruk olup
kalır ya insanın boğazında
benim de öyle olmuştu
hiçbir şey söyleyememiştim.
belki şimdi bir şeyler söylemeyi başarırım diye
teşekkür etmek istedim,
lütfen kabul edin.
(kaynak:bütün dünya dergisi)
(yazan kişinin adı yok,
kim bilir belki öğretmeniniz buradan okur teşekkürünüzü)

Hiç yorum yok: