Cuma, Nisan 25, 2008

SUYUN SIRRI

Su,kendine sırdaş arıyordu.
Önce buluta verdi sırrını.
Ağır geldi sır buluta.
Sağanak sağanak döktü suyun tüm sırlarını.
Sonra göle gitti su.
Ona anlattı derdini.
Bu arada bulut suyun sırrını yağmur yapıp,
dolu yapıp,
kar yapıp savurduğu içöin,
zaman zaman taşıyordu göl
ve suyun sırrını iyice açığa çıkarıyordu.
Sonra nehre verdi su sırrını.
Nehir aldı suyun sırrını çekti gitti.
Derye verdi.
Dere biraz daha yavaş olsa da nehirden,
o da götürdü suyun sırrını bir başka bilinmeze...
Çağlayanlar,şelaleler,akarsular...
Hepsi kayboluyordu bir anda.
Sonra bir gün su takip etti dereyi.
Su,
dere okyanusa kavuşunca fark etti,
bütün sırlarının
akarsularla,çağlayanlarla,ırmaklarla
okyanusa taşındığını.
Karar verdi su.
Sırrını okyanusa verecekti.
Öyle de yaptı zaten.
Tüm sırlarını okyanusa verdi.
Artık suyun sırrını okyanıstan başkası bilmiyordu.
Ne taştı okyanus,
ne bir başkasına taşıdı suyun sırrını,
ne de kurudu...
Geçen karşılaştık suyla.
Bir bardaktaydı.
Suskundu.
Çok uğraştım konuşturmadım.
Ben tam giderken
"Dur!"dedi su.
Durdum!
Ve dedi ki:
"Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakın konuşma!
Taşıyamazlar,
kaldıramazlar senin yükünü,
canını yakarlar,
utandırırlar..."
(kaynak:internet)

Hiç yorum yok: