Pazar, Haziran 07, 2009

BİR ZAMANLAR


Bir zamanlar,
Uzak Doğu'da,
artık yaşlandığını ve
yerine gececek birini seçmesi gerektiğini düşünen
bir imparator varmış.
Yardımcılarından ya da
çocuklarından birini seçmek yerine;
kendi yerine geçecek kişiyi
değişik bir yolla seçmeye karar vermiş.
Bir gün,ülkesindeki tüm gençleri çağırmış ve:
"Artik tahttan inip
yeni bir imparator seçme vakti geldi.
Sizlerden birini seçmeye karar verdim."demiş.
Gençler şaşırmışlar,ancak o sürdürmüş:
"Bugün hepinize birer tohum vereceğim.
Bir tek tohum...
Ama bu çok özel bir tohum.
Evlerinize gidip onu ekmenizi,
sulayıp büyütmenizi istiyorum.
Tam bir yıl sonra büyüttüğünüz o tohumla
buraya geleceksiniz.
Sizi,yetiştirdiğiniz o tohuma göre değerlendirip,
birinizi imparator seçeceğim."
Saraya çağırılan gençlerin arasında
Ling adında biri de varmış.
O da diğerleri gibi tohumunu almış...
Evine gidip heyecanla olayı annesine anlatmış.
Annesi bir saksı ve biraz toprak bulup,
onun tohumu ekmesine yardım etmiş.
Sonra birlikte dikkatlice sulamışlar.
Her gün sulayıp büyümesini bekliyorlarmış.
Yeterince zaman geçtikten sonra diğer gençler
tohumlarının ne kadar büyüdüğünü anlatırken,
Ling hayal kırıklığı içinde,
kendi tohumunda
hiçbir değişiklik olmadığını görüyormuş.
Üç hafta,dört hafta,beş hafta geçmiş...
Hala hiçbir gelişme yokmuş.
Diğerleri yetişen bitkilerinden söz ederken
Ling çok üzülüyormuş.
İmparatorun onu beceriksiz sanmasından
çok endişeleniyormuş.
Arkadaşlarına da hicbir şey diyemiyor,
sabırla bekliyormuş.
Sonunda bir yıl bitmiş ve
gençlerin yetiştirdikleri bitkileri
imparatorun huzuruna götürecekleri gün gelip çatmış.
Ling, annesine
boş saksıyı götüremeyeceğini söyleyince,
annesi ona cesaret verip;
saksısını götürüp dürüst bir şekilde
olanları imparatora anlatmasını istemiş.
Ling,pek istemese de,
annesinin sozunu tutmuş ve
boş saksıyla saraya gitmiş.
Saraya varınca
arkadaşlarının yetiştirdiği bitkilerin
güzellikleri karşısında şaşırmış.
Sonra imparator gelmiş ve
tüm gençleri selamlamış.
Ling,arkalarda bir yerlere saklanmaya çalışıyormuş.
"Ne büyük bitkiler,
çiçekler ve ağaçlar yetiştirmişsiniz.
Bugün biriniz imparator olacak."demiş imparator.
Aniden arkada elinde boş saksısıyla Ling'i fark etmiş.
Hemen muhafızlarına onu öne getirmelerini emretmiş.
Ling çok korkmuş.
"Sanirim beceriksizliğimden dolayi beni öldürtecek."
Ling öne geldiğinde imparator adını sormuş.
"Adım Ling." demiş.
Diğer gençler gülüşüp onunla alay etmeye başlamışlar.
İmparator onları susturmuş.
Ling'e ve elindeki saksıya dikkatle bakıp
kalabalığa doğru dönmüş.
"Yeni imparatorunuzu selamlayın.Adi Ling!"demiş.
Ling inanamamış.
Çünkü tohumunu yeşertememiş bile,
nasıl imparator olurmuş?...
İmparator devam etmiş:
"Bir yıl önce burada herkese bir tohum verdim.
Siz ekip, sulayıp
bir yıl sonra getirecektiniz.
Ama hepinize kaynamış tohum vermiştim.
Asla büyüyemeyecek olan...
Ling'in dışında herkes
ağaçlar,bitkiler ve çiçekler getirdi;
çünkü tohumun büyümediğini fark edince
hepiniz onu bir başka tohumla değiştirdiniz.
Sadece Ling
içinde benim verdiğim tohum olan
boş saksıyı getirme
cesaret ve dürüstlüğünü gösterdi.
Beklentisi gerçekleşmeyince
umutsuzluğa kapılsa da,
dürüstlüğünden vazgeçmedi.. .
Onun için yeni imparatorunuz o olacak!"

***

En sade doğrular mı?
Rengârenk yalanlar mı?

Hiç yorum yok: