Çarşamba, Ağustos 20, 2008

ŞAH ve PİYON





Bazen hayatımıza giren öyle insanlar olur ki;
onların belli amaca hizmet etmek,
bize bir ders vermek,
kim oldugumuzu ya da
olmak istediğimizi bulmamıza yardım etmek için
bizimle olduklarını yüreğimizin derinliklerinde hissederiz.
Bu insanların kim olacağını asla önceden kestiremezsiniz;
belki oda arkadasınız,
komşunuz,
uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınız,
sevgiliniz ya da
belki de sadece göz göze geldiğiniz bir yabancı...
Her kim olursa olsun, o
kader anında hayatınızın bir biçimde etkileneceğini bilirsiniz.
Bazen de hayatınızda öyle olaylar yaşarsınız ki;
o anda bu olaylar size korkunç,
acı dolu,
haksız gibi görünür.
Ancak fırtına dindikten sonra;
bütün bu olayların üstesinden gelmemiş olsaydınız,
asla potansiyelinizin,
gücünüzün,
azminizin
ve yürekliliğinizin farkına varamayacağınızı anlarsınız.
Her olayın bir gerçekleşme nedeni vardır.
Hiçbir şey tesadüfen,
kötü ya da iyi şans nedeniyle gerçekleşmez.
Hastalık,
yaralanma ve deneyimsizlikler,
ruhumuzun sinirlarini test eden olaylardır.
İster olaylar,
ister hastalıklar,
ister ilişkiler olsun,
bu küçük testler olmasaydı
hayat hiçbir yere varmayan
düz ve sıkıcı bir yol gibi uzayıp giderdi.
Güvenli ve rahat,
ancak boş ve amaçsız...
Yaşamınızı,başarılarınızı
ve düşüşlerinizi etkileyen insanlar,
kimliğinizi yaratan insanlardır.
Kötü deneyimler bile
birilerinden öğrenilebilir.
Bu dersler en zor,
ancak büyük bir ihtimalle en önemli olanlardır.
Eğer biri sizi kırar,
ihanet eder ya da üzerse,
size güveni ve kalbinizi açtığınız birine karşı
dikkatli olmayı öğrettikleri için
onları affedin.
Eğer biri sizi severse,
siz de bunun karşılığında onu
koşulsuz sevin;
sadece onlar sizi sevdiği için değil,
size sevmeyi ve
onlar olmadan göremeyeceğiniz ya da
hissedemeyeceğiniz şeylere kalbinizi
ve gözlerinizi açmanızı öğrettikleri için.
Her günün tadını çıkarın.
Her anın değerini bilin ve
belki de tekrar yaşayamayacağınız bu andan
alabileceğiniz en fazla şeyi almaya bakın.
Daha önce hiç konuşmadığınız insanlarla konuşun,
onları dinleyin,
aşık olun,
zincirlerinizi kırın
ve gözünüzü zirveye dikin.
Başınızı dik tutun,
çünkü bunun için
her türlü hakkınız var.
Kendinize
büyük bir insan olduğunuzu tekrarlayın
ve kendinize inanın.
Eğer kendinize inanmazsanız,
hiç kimse size inanmaz.
Hayatınızı nasıl istiyorsanız
öyle şekillendirebilirsiniz.
Kendi özgün yaşamınızı yaratın,
dışarı çıkın ve onu yaşayın!"


UNUTMAYIN; OYUN BİTTİĞİNDE
ŞAH VE PİYON AYNI KUTUYA KONULUR.


(kaynak:mailler)

Hiç yorum yok: