Cuma, Ağustos 22, 2008

"Avucunuzdaki Kelebek"



"Bundan Üç dört yıl önce
USA'da dünya spastikler olimpiyatı düzenleniyor.
Yüz metre yarışı;
Down Sendromlu koşucular...
Yarış başladığında
koşuculardan birinin ayağı takılıyor,
düşüyor ve acıyla bağırmaya başlıyor.
Çok ilginç bir şey oluyor,
diğer zihinsel engelli koşucular
geriye dönüyorlar
ve düşen atleti kaldırıyorlar.
Down Sendromlu bir kız,
oğlanı öpüyor:
'Bu onu iyileştirir' diyor.
Kollarına girip teselli ediyorlar
ve hep beraber yürüyerek yarış çizgisini geçiyorlar.


Bize,
'başarı başarı' diye öğrettikleri şey
belki de başarı değildir.
Hani şu eğitimler var ya,
Amerikalılar'ın
tüm üçüncü dünya ülkelerine sattıkları...
'Birilerini modelle,
onun yaptıklarını yap, sen de başarırsın'...
Acaba
birbirini hırsla geçmeye çalışan bizler mi daha insanız,
yoksa
düşen arkadaşlarını kaldırmaya çalışan engelliler mi?
Belki de o engelliler
bizden daha gerçek bir hayatı yaşıyorlar.
Biz, çok sahte,
tüketime
ve birbirini ezmeye dayalı bir hayatı yaşıyoruz.
Bize öğrettikleri hayat, baştan sona sahtedir."
"Hayatı
size Amerikan filmlerinin öğrettiği gibi yaşarsanız bittiniz.
Çünkü tüketmezseniz
varolamazsınız
ve o kültürde fiziksel özellikler her şeyin önündedir."
(kaynak:Ahmet Şerif İzgören
"Avucunuzdaki Kelebek"
adlı kitabından)

Hiç yorum yok: