Sınıf öğretmeni,
çocukların uykuları üzerine
bir araştırma yapıyordu.
Rüya görmenin
insan ruhunu ne kadar rahatlattığını
ve onlar için ne kadar gerekli olduğunu
belirttikten sonra:
"Söyleyin bakalımé
dedi.
"Bu gece ne gördünüz?"
Çocuklar,tek tek el kaldırarak
rüyalarını anlatmaya başladılar.
O haftaki rüyaların bir çoğu,
üç gün önce meydana gelen
korkunç tren kazasıyla ilgiliydi.
Bir de,
cinnet geçiren bir emeklinin,
karısı ve çocuklarını
yol ortasında bıçaklamasıyla...
Öğretmen,
arka sıralarda oturan bir öğrencinin
el kaldırmadığını görünce,
ona doğru yaklaşıp:
"Hayrola arkadaş."
dedi.
"Yoksa sen hiç rüya görmüyor musun?"
Küçük çocuk,
yanakları pembeleşirken:
"Elbette görüyorum."
diye gülümsedi.
"Ama benim rüyalarım çok farklı."
"O zaman,gördüğünü anlat."
dedi öğretmen.
"Aynı şeyleri görmen gerekmiyor."
Küçük çocuk:
"Ben,
dedemle birlikte gittiğim balık avını gördüm."
dedi.
"Köyümüze yakın olan deredeydik.
Ve koca bir balık tutarak eve götürdük."
"Öğretmen,
yaptığı çalışmayı,
bir sonraki dersinde de sürdürdü.
O hafta görülen rüyaların
büyük bir çoğunluğunda,
petrol zengini bir ülkenin bombalanması sırasında ölen
yüzlerce çocuk vardı.
Diğer rüyalar ise,
meşhur bir şarkıcının ayağından vurulması
ve iş adamlarından birinin kaçırılmasıyla ilgiliydi.
Öğretmen,
arka sıradaki öğrencinin
bu sefer de el kaldırmadığını görerek
yanına gitti ve ona ne rüya gördüğünü sordu.
Küçük çocuk,
dışarıdaki karlı dağlara bakıp:
"Geçen hafta birçok kuzumuz doğdu."
dedi.
"Rüyamda onalrı,
dağın yamacındaki pınara götürmüştüm.
Bu arada çiçeklerle konuşup,
gökyüzündeki kuşlarla yarıştım.
Onlar gibi uçuyordum havada."
Öğretmen,
araştırmasını biraz derinleştirdiğinde,
çocuğun diğer kardeşlerinin de
aynı türde rüyalar gördüğünü öğrendi.
Hatta dedesi bile,onlar gibiydi.
Sonunda merak edip:
"Hep bu türden rüyalar görmeniz çok harika!"
dedi.
"Sanki birer film gibi her biri.
Yoksa böyle rüyalar görmek için
bir formülünüz mü var?"
Küçük çocuk:
"Bilmiyorum öğretmenim."
diye gülümsedi.
"Televizyon alamayacak kadar fakir olduğumuz için,
Allah bize bu filmleri gösteriyor olmalı."
çocukların uykuları üzerine
bir araştırma yapıyordu.
Rüya görmenin
insan ruhunu ne kadar rahatlattığını
ve onlar için ne kadar gerekli olduğunu
belirttikten sonra:
"Söyleyin bakalımé
dedi.
"Bu gece ne gördünüz?"
Çocuklar,tek tek el kaldırarak
rüyalarını anlatmaya başladılar.
O haftaki rüyaların bir çoğu,
üç gün önce meydana gelen
korkunç tren kazasıyla ilgiliydi.
Bir de,
cinnet geçiren bir emeklinin,
karısı ve çocuklarını
yol ortasında bıçaklamasıyla...
Öğretmen,
arka sıralarda oturan bir öğrencinin
el kaldırmadığını görünce,
ona doğru yaklaşıp:
"Hayrola arkadaş."
dedi.
"Yoksa sen hiç rüya görmüyor musun?"
Küçük çocuk,
yanakları pembeleşirken:
"Elbette görüyorum."
diye gülümsedi.
"Ama benim rüyalarım çok farklı."
"O zaman,gördüğünü anlat."
dedi öğretmen.
"Aynı şeyleri görmen gerekmiyor."
Küçük çocuk:
"Ben,
dedemle birlikte gittiğim balık avını gördüm."
dedi.
"Köyümüze yakın olan deredeydik.
Ve koca bir balık tutarak eve götürdük."
"Öğretmen,
yaptığı çalışmayı,
bir sonraki dersinde de sürdürdü.
O hafta görülen rüyaların
büyük bir çoğunluğunda,
petrol zengini bir ülkenin bombalanması sırasında ölen
yüzlerce çocuk vardı.
Diğer rüyalar ise,
meşhur bir şarkıcının ayağından vurulması
ve iş adamlarından birinin kaçırılmasıyla ilgiliydi.
Öğretmen,
arka sıradaki öğrencinin
bu sefer de el kaldırmadığını görerek
yanına gitti ve ona ne rüya gördüğünü sordu.
Küçük çocuk,
dışarıdaki karlı dağlara bakıp:
"Geçen hafta birçok kuzumuz doğdu."
dedi.
"Rüyamda onalrı,
dağın yamacındaki pınara götürmüştüm.
Bu arada çiçeklerle konuşup,
gökyüzündeki kuşlarla yarıştım.
Onlar gibi uçuyordum havada."
Öğretmen,
araştırmasını biraz derinleştirdiğinde,
çocuğun diğer kardeşlerinin de
aynı türde rüyalar gördüğünü öğrendi.
Hatta dedesi bile,onlar gibiydi.
Sonunda merak edip:
"Hep bu türden rüyalar görmeniz çok harika!"
dedi.
"Sanki birer film gibi her biri.
Yoksa böyle rüyalar görmek için
bir formülünüz mü var?"
Küçük çocuk:
"Bilmiyorum öğretmenim."
diye gülümsedi.
"Televizyon alamayacak kadar fakir olduğumuz için,
Allah bize bu filmleri gösteriyor olmalı."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder