Perşembe, Şubat 28, 2008

HUZUR


Bir gün bir bilge kral,
huzuru en güzel resmedecek sanatçıya
büyük bir ödül vereceğini ilan etti.
Yarışmaya çok sayıda sanatçı katıldı.
Günlerce çalıştılar,
birbirinden güzel resimler yaptılar.
Sonunda,
eserlerini saraya teslim ettiler.
Tablolara bakan kral
sadece ikisinden
gerçekten çok hoşlandı.
Ama birinciyi seçmek için
karar vermesi gerekiyordu.
Resimlerden birisinde,
sükunetli bir göl vardı.
Göl bir ayna gibi
etrafında yükselen dağların
huzurlu görüntüsünü yansıtıyordu.
Üst tarafta
pamuk beyazı bulutlar gökyüzünü süslüyordu.
Resme kim baktıysa,
onun mükemmel bir huzur resmi
olduğunu düşünüyordu.
Diğer resimde de dağlar vardı.
Ama engebeli ve çıplak dağlar.
Üst tarafta
öfkeli gökyüzünden yağmur boşalıyor
ve şimşek çakıyordu.
Dağın eteklerinde ise
köpüklü bir şelale çağıldıyordu.
Kısacası resim,
hiç de huzur dolu görünmüyordu.
Fakat,kral resme bakınca,
şelalenin ardında
kayalıklardaki bir çatlaktan çıkan
mini minnacık bir çalılık gördü.
Çalılığın üzerinde ise
anne bir kuşun ördüğü
bir kuş yuvası görünüyordu.
Sertçe akan suyun orta yerinde
anne kuş yuvasını kuruyor....
harika bir huzur ve sükun.
Peki ödülü kim kazandı dersiniz?
Kral ikinci resmi seçti.
"Çünkü"dedi,
"huzur hiçbir gürültünün,
sıkıntının
ya da zorluğun bulunmadığı yer demek değildir.
Huzur,
bütün bunların içinde bile
yüreğinizin sükun bulabilmesidir.
Huzurun gerçek anlamı budur."
(kaynak:internet)

Hiç yorum yok: