Perşembe, Şubat 21, 2008
VASİYET
Eski zamanlarda,atları çok seven
ve aynı zamanda akıllı bir adam vardı.
Bu adam günün birinde öldü.
Ardında 19 cins at bıraktı.
Adam vasiyetinde,atların yarısının oğluna,
dörtte birinin sadaka olarak fakirlere,
beşte birinin de uşağına verilmesini istiyordu.
Köyün yaşlıları işin içinden çıkamadılar.
19 atın yarısını adamın oğluna nasıl vereceklerdi?
Oğula 9 at verseler,
geriye kalan atı ikiye bölemeyeceklerine göre,
bu vasiyeti nasıl yerine getireceklerdi?
İki haftadan fazla bir zaman bu işin üzerinde düşündüler,
ama çıkar bir yol bulamadılar.
Sonunda,komşu köyde yaşayan bilgenin yanına gidip
ondan yardım istemeye karar verdiler.
Bilge, adamlar geldiğinde,
atının üzerinde gezintideydi.
Onlara nasıl yardım edebileceğini sordu.
Onlar da ölen adamın vasiyetini anlattılar:
19 atın yarısını oğluna,
dörtte birini fakirlere,
beşte birini de uşağa vermeleri gerekiyordu,
ama bunu başaramamışlardı.
Bilge,problemi hemen çözeceğini söyledi.
Birlikte köye gittiler.
Bilge 19 atı yan yana dizdirdi.
Sonra en başa kendi atını getirip sıraya dahil etti.
Şimdi atların sayısı 20 olmuştu.
Daha sonra,
atların yarısı olan 10 atıadamın oğluna verdi,
dörtte biri olan beş atı sadaka olarak fakirlere vermek üzere
kenara ayırdı.
Beşte biri olan 4 atı da uşağa verdi.
Böylece vasiyet gereği dağıtılması gereken atların sayısı 19'u buluyordu.
Geriye kalan yirminci at da zaten kendi atıydı.
Bilge,bu bölüştürme işlemini köyün yaşlılarının gıpta
ve hayranlık dolu bakışlarının altında yaptıktan sonra,
şunları söylleyip oradan uzaklaştı:
"Ümit ederim,
bu vasiyetle size verilmek istenen mesajı anlamışsınızdır.
Gündelik hayatımızda karşılaştığımız olaylara,
çözümlenemez diye baktığımızda
çözümleyemeyiz.
Öncelikle kendimize güvenip,
her işi başarabileceğimizi kendimize anlatmamız gerekir.
Sonra da başaramamız için hiç bir neden kalmaz."
(kaynak:internet)
(HER İŞİ BAŞARMANIZ DİLEKLERİMLE)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder